EFSANE BAYRAK

Ecdadın 259 yıl Anadolu da dalgalandırdıkları şanlı efsane bayrağımızı bu gün hatırlamıyoruz.

Hatta ilk göze çarptığında, hepinizin ne düşüneceğini bile tahmin ediyorum. “Bu ne? Yahudi bayrağı gibi bu!” diyerek yazının devamını okuma zahmetinde bulunmayabilirsiniz, ama okuyun. . .

Araştırıp sormuyoruz, üstümüze mal etmiyoruz, geçmiş o bana ne kardeşim deyip geçiyoruz ve bizim değerlerimizi birileri kendine mal edip kullanıyor. Bizi de o değerlerimize düşman ediyor.

Bize emanet edilenleri bozuk para harcar gibi harcıyor, kısacası gafil ve cahilliğimizden istemeyerek de olsa, emanete hıyanet ediyoruz.

Değerli okurlar,

Araştırmalarımda 1228-1487 yılları arasında tam 259 yıl Karamanya (Karamanoğlu) devleti (taçlı emirlik) olarak orta Akdeniz Bölgesinden İç Anadolu’ya uzanan toprakları bizlere vatan toprağı yaparak emanet edip giden ecdadın mutlaka bir bayrağı vardır.

Bunu niye bilmiyoruz veya ben niye bilmiyorum düşüncesi ile yaptığım araştırmalarımda, yukarıda resmini gördüğünüz efsane bayrağımıza ilk karşılaştığımda kısacası bende şok olmuştum.

Bu işte bir yanlışlık var, Karamanlılar güçlü, savaşçı, karagöz, mert olmalarından dolayı şimdiye kadar farklı milletler kendi geçmişlerine benzetmeye ve çekmeye çalıştı, hemen aklıma gelen, şimdide Yahudiler mi benimsedi diye düşündüm.

İlk bulduğum kaynak Almanlara aitti. Yazarı ve derleyicisi o kadar güzel özetlemişti ki,  gösterdiği kaynaklar araştırmaya değerdi. Verdiği kaynaklardan yola çıkarak bulduğum bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.

Araştırmacı yazarın verdiği kaynakları araştırdığımda aynen doğru olduğunu gördüm.

   Kaynak 2:  Barbaros Hayrettim Paşanın kabrinin resmi ve sancağı.

Kaynak 3: Karamanoğlu beyliğinin ilk eserlerinden, Ermenek-Yukarı Çağlar Karamanoğlu Camii (1221) minberden görüntüler.

Kaynak 4: Karaman diyarında yaşamış olan halk şairimiz Yunus Emre'nin şiirinden.

Ne derisem buyruğum yürür, elümde ferman dutaram

Ne idersem hükmüm revan, çün hükm-i sultan dutarım.

İns ile bu cinn ü peri, divler benüm hükmümdedür

Tahtum benim yil götürür, mühr-i Süleyman dutarım.

İblis ü Âdem kim olur, ya aza yahut azdura

Cümle benem eyü yavuz, kamusun benden dutaram.

                                                           Yunus Emre

YUNUS EMRE HAKKINDA

Yûnus Emre, H. 648 (M. 1240-1) yılında doğmuş, 81 yıllık bir dünya hayatından sonra

H. 720 (M. 1320-1) yılında ölmüştür.

Doğduğu yer konusundaki tartışmalar Eskişehir ile Karaman üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Türkçesinin düzgünlüğü ve Anadolu kentlerini dolaştığı ve Karamanlıların (ecdadının) Azerbaycan / Şirvan

Bölgesinden gelmelerinden dolayı Azerbaycan'a gittiği bilinmektedir.

Ayrıca yukarıdaki şiirinde bahsi geçen mühr-i Süleyman Karamanlıların bayrağının yıldızıdır. Bunlardan anlaşıldığına göre kesinlikle Karaman diyarındandır.

Ayrıca Türkler İslamiyet’ten öncede 6 köşeli yıldız kullandığı belirlendi.

Orta Asya’da yapılan kazılarda Göktürklere ait sikkeler bulundu.

Sikkelerdeki ay-yıldız motifi, Türker’in ay yıldızı İslamiyet’ten önce de kullandığının en somut kanıtı olarak gösteriliyor.

Arkeologlar tarafından Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan’da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan toplam 104 sikke, ilk olarak 2006 yılında Kırgızistan’da yapılan uluslararası bir konferansta kamuoyuna duyuruldu.

Altıncı ve yedinci yüzyılda basıldığı tahmin edilen ay yıldız motifli sikkelerin,

Türk tarihindeki en eski paralar olduğu bildirildi.

Bayraktaki kullanılan gök renk, bize, genel olarak, Anadolu’ya geldikten sonra Yunan medeniyetinden kaldı diye yalan yanlış anlatılan nazar boncuğunda kullanılan gök renktir.

Nazar boncuğu ve gök renk, Demirperde ülkeleri dağıldıktan sonra anlaşıldı ki anayurdumuzdaki soydaşlarımızda yaygın kullanıyor. Kısacası Yunanlarla uzaktan yakından bir alakası yok.

Değerli okurlar.

Araştırmalarım, ayrımcılık, ötekicilik veya birilerini dışlamak için değil, çınarın ne kadar derinde olduğunu görmek ve dalları gücünün farkında olması için. Hangi dalı olursa olsun, emanet edilen bir gazele bile sahip çıkmak için.

Yaprak düşer, rengi sararır solar gider ama hepsi o çınara sahip çıkmak için.

Çınar bizim, dimdik duran dalı bizim, sahip çıkalım dökülmesin yaprakları güzün.

Saygılarımla

Ahmet BAĞCI, 25.11.2010