Michelangelo (v.1564), Musa heykelini tamamladıktan sonra karşısına geçerek “Ey Musa! Konuşsana “ , diye haykırır. (Ayvazoğlu,1989)Bu haykırışı, onun şu dizelerinden ayrı düşünmek mümkün müdür? :”Sanat, gerçekte olan şey değildir ,aksine ölümsüz ,evrensel forma ulaşma ve yaratma hususunda Tanrı’yla rekabet etmektir.”
İnsanlık tarihinin İslam’ın doğuşuna kadar olan kısmındaki en trajik gelişme, hakikatin gönderildiği bütün coğrafyalarda sürekli tahrif edilmesiydi. Ancak Avrupa’da buna yeni bir trajedi daha eklendi.Muharref Hristiyanlığın hayatı kuşatıcı /yönlendirici mevkiinden uzaklaştırılmasıyla birlikte, hakikatin “gönderilmiş olduğu“ inancı kişisel bir tercih meselesine indirgenerek asıl hakikatin gözlenebilir /algılanabilir dünyayla sınırlı olduğuna dair yeni bir algı oluşturuldu. Tarihin en köklü zihniyet değişimi yaşanıyordu. Rönesans, bu yeni zihniyetin sanata bakan yönünü ifade eder.
Ruhban sınıfının (kilisenin) inşa ettiği “ öte dünyacı dindarlık “ anlayışı ile, bu dünyaya ait her şey (insan, doğa, madde )değersizleştirilmişti. Rönesans’ı ortaya çıkaran saikler ise bütün bunlara belirleyici bir anlam yükledi. Michelangelo, çağının büyük haksızlıklarına karşı onurlu, düşünceli dev insan heykelleri yaptı.(Turani ,2011)
Ruhban sınıfının (kilisenin) inşa ettiği “ öte dünyacı dindarlık “ anlayışı ile, bu dünyaya ait her şey (insan, doğa, madde )değersizleştirilmişti. Rönesans’ı ortaya çıkaran saikler ise bütün bunlara belirleyici bir anlam yükledi. Michelangelo, çağının büyük haksızlıklarına karşı onurlu, düşünceli dev insan heykelleri yaptı.(Turani ,2011)
Michelangelo ‘nun vefatıyla birlikte bu dönem kapanır ama Avrupa sanatının yürüdüğü ‘zihinsel zemin ‘ hiç değişmez. Bununla beraber dünyevi gerçekliğin değişken tabiatı, kavrayış biçimlerini de sürekli değiştirir. Sosyal ve siyasal çalkantılardan bilim ve teknolojideki gelişmelere kadar bir çok süreç sanatsal faaliyetleri etkiler. Her yeni anlayış bir öncekine tepki olarak ortaya çıkar.
Rönesansın hemen sonrasında gelen Maniyerizm “Rönesans neyi amaçlamışsa onun tam tersini kendine ilke edinmiştir.”(Eroğlu, 2014 ) Daha sonrasında farklı bir durum yoktur aslında. Denilebilirki bütün bir Avrupa sanat tarihi bir tepki ve karşı oluşumlar tarihidir .Belki bunlara postmodern sanat akımlarının modernizme tepki olarak şekillendiğini de eklemek gerekir.
Rönesansın hemen sonrasında gelen Maniyerizm “Rönesans neyi amaçlamışsa onun tam tersini kendine ilke edinmiştir.”(Eroğlu, 2014 ) Daha sonrasında farklı bir durum yoktur aslında. Denilebilirki bütün bir Avrupa sanat tarihi bir tepki ve karşı oluşumlar tarihidir .Belki bunlara postmodern sanat akımlarının modernizme tepki olarak şekillendiğini de eklemek gerekir.
Her şeye rağmen “ Dünyevi gerçekliğin kalıplarını “ kırmayı deneyen hiçbir sanatçı olmamıştır” denilemez. Fütürizme tepki olarak doğan Metafizik akımın temsilcileri Piet Mondrian (v.1944),Paul Klee (v.1940) ve Wassily Kandinsky (v.1944) gibi sanatçılar, durmaksızın değişen gerçekliğin arkasındaki “değişmeyeni “ ortaya çıkarmak istiyorlardı.(Gambrich,2015)
Mondrian şöyle diyordu :”Sanat ancak maddi olmayanı ifade ettiği sürece bir anlam taşır . Zira sanat ancak bu şekilde insanı kendi bulunduğu düzeyin üstüne yükseltmek olanağına sahip olur.” Kandinsky’nin “ Sanatta Manevi Olan Üzerine “ adlı eseri Avrupa ‘ da geniş yankı uyandırır. (1912)
Avrupa Sanat Tarihi Gambrich’in ifadesiyle “sonu olmayan bir öyküdür.” Tarihin belli dönemlerine ait gerçeklikler üzerine kurgulanmış sanat anlayışları , nasıl bütün çağları kuşatan ölçüler / kurallar vaz edebilirler ki ? Sanat yapma işi temelde bir anlayış meselesi olduğuna göre bu anlayışın dünyevi gerçeklikler değilde hiç değişmeyen / değişmeyecek olan “gönderilmiş hakikat “ üzerine bina edilmesi gerekmez mi? Gelip geçici hangi anlayış insan ruhunu etkileyen /geliştiren bir ürün ortaya koyabilir ki?
Mondrian şöyle diyordu :”Sanat ancak maddi olmayanı ifade ettiği sürece bir anlam taşır . Zira sanat ancak bu şekilde insanı kendi bulunduğu düzeyin üstüne yükseltmek olanağına sahip olur.” Kandinsky’nin “ Sanatta Manevi Olan Üzerine “ adlı eseri Avrupa ‘ da geniş yankı uyandırır. (1912)
Avrupa Sanat Tarihi Gambrich’in ifadesiyle “sonu olmayan bir öyküdür.” Tarihin belli dönemlerine ait gerçeklikler üzerine kurgulanmış sanat anlayışları , nasıl bütün çağları kuşatan ölçüler / kurallar vaz edebilirler ki ? Sanat yapma işi temelde bir anlayış meselesi olduğuna göre bu anlayışın dünyevi gerçeklikler değilde hiç değişmeyen / değişmeyecek olan “gönderilmiş hakikat “ üzerine bina edilmesi gerekmez mi? Gelip geçici hangi anlayış insan ruhunu etkileyen /geliştiren bir ürün ortaya koyabilir ki?
İslam’da ne Musevilikte olduğu gibi dünya , ne Hristiyanlıkta olduğu gibi ahiret asıl kabul edilir. Dünya yakın olmayı , ahiret sonraki hayatı vurgular. İnsan hem kendisinde , hem çevresinde iyiliği gerçekleştirmekle sorumlu tutulmuştur. Ahiretin bütün hayallerin ötesinde bir güzelliğe sahip olduğuna dair kesin inanç , bu sorumluluğun daha layıkıyla yerine getirilmesinde çok olumlu bir etki yapar. Alem kelimesi ise dünyanın nasıl kavrandığını ortaya koyar : Bu alem, her biri Allah’ın varlığına işaret olan bir alametler bütünüdür. İslam sanatları böyle bir zeminde hayat bulur.
Bu hakikat bilinciyle hareket eden Müslüman sanatkarlar, tıpkı bir prizmanın Güneş’ten aldığı ışığı yansıtması gibi, edindikleri manevi tecrübeyi farklı nesneler üzerinde uygulamışlardır. Bunu yaparken de bu tecrübeyi gölgeleyecek hiçbir sanatsal ögenin ön plana çıkmasını istememişlerdir. İslam sanatları adeta fizik ötesini insan ruhuna açan bir kapı gibidir.
Merak bu ya, acaba Michelangelo, El Hamra’yı, Selimiye’yi, Taç Mahal’i yapan mimarlarla aynı dünyada yaşamayı daha anlamlı bulur muydu?
Mustafa KENARLI
Dipnotlar: 1) Michelangelo Buonarroti: heykeltraş, mimar, ressam, şair
Kaynakça: 1)Dünya Sanat Tarihi, Adnan Turani
2)İslam Estetiği, Turan Koç (Prof.Dr )
3) Din ve Sekülerleşme, Ramazan Altıntaş (Prof.Dr)
4)Sanatın Öyküsü, E.H. Gambrich (Prof.Dr )
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından kaldırıldı.
YanıtlayınSilİsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.
YanıtlayınSil