“Kıovit-19 “ nedeniyle bu yıl “Öğretmenler Günü “ gerçek
hayatta sevinç ve coşkuyla kutlanamayacak.
Bu nedenle, başöğretmen M.Kemal Atatürk’ün komutan arkadaşları ile Lozan öncesi
Bursa’ya yaptığı bir ziyareti, ismet
Paşa hakkındaki düşüncesini ve öğretmenlerden beklediklerini, onlarla yaptığı
bir konuşmada şöyle dile getirir:
“Eğitim Savaşını Kazanın!”
Mudanya Mütarekesi’nden sonra sıra Lozan’a seçilecek baş deleğeye
gelmişti. Baş delege kim olacaktı? Taliplileri çoktu, Rauf Bey, Kâzım Karabekir
Paşa, mevcut Dış İşleri Bakanı Yusuf Kemal Bey ve diğerleri. Gazi bu iş için
İsmet Paşa’yı uygun görüyordu. Mecliste mebuslar, İsmet Paşa’nın asker olduğunu,
politikadan bir şey anlamadığını, kurnaz yabancı diplomatlar karşısında başarısızlığa
uğrayacağını söylüyorlardı. İsmet Paşa, Lozan’a muhakkak gitmeli ama Rauf Bey’e
yardımcı ve askerlik konularında danışman olarak görevlendirilmeli idi.
Gazi Mustafa Kemal ise İsmet Paşa’nın akıllılığını, uzak
görüşlülüğünü övüyor ve uzun süredir savaş alanlarında olduğu için, bu
meziyetlerinden Ankara’da gereği gibi
değerlendirilemediğini söylüyordu. örnek olarak da “ Şu oturduğumuz masayı alın” der. “Şimdi
içinizden birine bu masayı devirmenizi istesem,
bu iki türlü, ya da üç türlü bilemediniz dört türlü yaparsınız. Ama İsmet Paşa
öyle akıllıdır ki, masayı sekiz, dokuz belki de on ayrı biçimde devirir.”
diyerek düşüncesini açıklar.
Kâzım Karabekir’in adaylığını konferansta Ruslar
bulunacağından ve Paşa’yı Doğu’daki zaferinden dolayı sevmediklerinden uygun
olmayacağını, konferansa dış işleri
bakanları katılacağından Rauf Bey’in statüsünün Başbakan olduğundan uymayacağı
gerekçesiyle/bahaneleriyle İsmet Paşa
üzerinde durdu. İsmet Paşa Mudanya
Görüşmelerini bile zorla kabul ederken, Lozan görüşmeleri gibi ağır bir yükün
altına girmek istemez. Yusuf Kemal Bey’in istifası ile Dış İşleri Bakanı olarak
Lozan’a gidecektir. Gazi Mustafa
Kemal’in ısrarı üzerine bu görevi bir emir
telakki etmek zorunda kalır.
Gazi Mustafa Kemal, Lozan Baş delegesi işini ustalıkla hâllettikten sonra Fevzi Paşa,
İsmet Paşa ve Kâzım Karabekir paşalarla Bursa’ya gelir. Bursa’nın işgali Meclis’te büyük üzüntülere ve yakınmalara yol
açmıştı. Özgürlüklerine kavuşmuş olan Bursalılar kentlerini ve ülkeyi düşmandan
kurtaran komutanları hayran hayran
seyredip sevgi gösterisinde bulunuyorlardı.
Zaferi kutlamak için verilen bir ziyafette yaptığı konuşmada İsmet Paşa
için “ İçimizde en iyi, en kusursuz olanımız-en
güvenilerek danışılacak, en
inanılarak dayanılacak kimse, arkadaşların en candanı, yurt severlerin en
ateşlisi ; yalnız Türklerin değil, şanlarını, şereflerini, namuslarını
kurtardığı Müslüman milletlerin de saygısını kazanmış insan “ diye takdim
etti ve şimdi Lozan’da ulusumuzu o temsil edecektir Avrupalıların İsmet Paşa’ya
karşı davranışları, ulusumuza karşı davranışları için bir ölçü olacaktır.
Milletimiz barış istiyor, lakin zorlanırsa savaşmayı da bilir, der.
Bir akşam Bursa ziyaretini öğretmenlere ayırır, çoğunluğu
bayan hınca hınç dolu sinemada
öğretmenlere yaptığı bir konuşmada, bayanlara hitaben;
“ Siz bizim hesabımıza eğitim savaşın kazanın, memlekete
bizden fazla hizmet etmiş olursunuz. Sizi bu savaşa çağırıyorum.”
Erkeklere de : “ Şu anda başlayarak kadınlarımız ülkenin
toplumsal yaşamına katılamayacak olurlarsa hiçbir zaman tam anmalıyla
gelişemeyiz. Sonuna kadar geri kalır, Batı uygarlığı ile hiçbir şekilde boy ölçüşemeyiz,
Sonra kolu ile geniş bir hareket yaparak sözlerini şöyle bitirir. “ Eğer çağdaş
yaşayışa ayak uydurmak,onun yüklediği zorunlulukları kabul etmek istemezseniz, bütün bu yaptıklarımız
hiçbir işe yaramayacaktır. Köhne geleneklere sımsıkı yapışıp durursanız, cüzamlılar,
paryalar gibi yapyalnız kalırsınız. Kişiliğinizi koruyun; ama Batı’dan da ileri
bir ulusa gerekli olan şeyleri alın. Yaşayışınızı, bilime ve yeni düşüncelere
uydurun. Siz bunu yapamazsanız, günün birinde onlar sizi yutar.” der.
Bu konuda biz öğretmenler Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediklerine hedeflerine ne oranda başarılı oldu, günümüzde sorgulanmaya değer.
21.11.2020
Hasan ŞİMŞEK
Hiç yorum yok:
Yorum Kuralları
Yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret, küfür, aşağılayıcı, küçük düşürücü, pornografik,
ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici,
yorumların her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu yorumcuya aittir.
İsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.