Pandemi günlerinde kaygı
bozukluğu ve ölüm korkusuyla psikolog ve psikiyatrların kapısını çalanların
sayısı 2-3 kat arttı. Beykoz Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim
Üyesi ve Psikiyatrist Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, yetkililerin ve uzmanların koronavirüs
konusundaki çelişkili ifade ve davranışlarının toplumda kaygıyı artırdığını
söylüyor. Beyazyürek, “Uzmanların farklı görüşler dile getirmesi insanların
kafasını karıştırıyor. Belki virüsten bir gün kurtulacağız ama kaygısı devam
edecek” diyor.
Dünya, pandemiden kurtulacağı
günü dört gözle beklerken her geçen gün toplumun ve bireylerin ruh sağlığı
bozuluyor. Virüsün bedenlerine zarar vereceğinden endişe edenlerde, kaygı
bozukluğu ve ölüm korkusu görülüyor. Beykoz Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi
Öğretim Üyesi ve Psikiyatrist Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, pandemi döneminde
kaygı ve ölüm korkusuyla psikiyatr ve psikologlara başvuran hasta sayısının
yüzde 200-300 arttığını söylüyor. Ruhsal sıkıntı yaşayanların daha çok 25-50
yaş arası hastalar olduğunu belirten Beyazyürek, “Bu yaş grubu insanlar; daha
çok hayatın içindeler. Hayatlarını idame ettirme derdini daha çok yaşıyorlar.
‘Çocuklarıma bakamazsam, geçimimi sağlayamazsam’ endişesini daha çok
duyuyorlar. Bu baskı da kaygı bozukluğu ve ölüm korkusu olarak ortaya
çıkıyor” diyor.
“Virüs biter ama kaygı kalır”
Prof. Dr. Mansur Beyazyürek,
pandemi nedeniyle toplumda kaygının artmasında yetkililerin çelişkili davranış
ve ifadelerinin etkili olduğunu söylüyor. Uzmanların ve yetkililerin farklı görüşlerinin
kaygıyı artırdığını belirten Beyazyürek, şu değerlendirmelerde bulunuyor:
“Sağlıklı veri aktarımı, toplumun ve bireylerin ruh sağlığı açısından çok
önemli. Uzmanların gerek aşı gerekse mutasyonlu virüs gibi konularda farklı
görüşler dile getirmesi insanların kafasını karıştırıyor. Bu kaygının artışının
devam etmesinde Merkel dışındaki dünya liderlerinin de payı var. Liderler,
toplumlarına doğru, sağlıklı ve net bilgiler veremediler. Bütün bunlar kaygıyı
pekiştiriyor. Belki Covit bir gün bitecek ama kaygısı devam edecek. Kaygıların
iyileşmesi, kimi zaman virüse bağlı fiziksel rahatsızlıkların iyileşmesinden
daha zor. Benim 1999 depremi nedeniyle gelişen kaygılarıyla ilgili halen
tedaviye gelen hastalarım var.”
“Önce kendinize güvenin”
Yaşanan tüm olumsuzluklara
rağmen kişilerin kaygılarını azaltabileceklerini ve kontrol altında
tutabileceklerini söyleyen Profesör Beyazyürek, kaygılarla başa çıkmak için
kişinin öncelikle kendine güvenmesi gerektiğini vurguluyor. Sanatsal aktivite,
spor ve hobi gibi uğraşların kaygıları azaltmada faydalı olabileceğini belirten
Beyazyürek, “Yaşadığımız dönemde yapabileceğimiz birçok öneri toplumda
yeterince karşılık bulamayabilir. Birçok insan geçim derdinde… Bu yüzden
olabildiğince önerilerimize kulak vermeleri gerektiğini söyleyebilirim. İyi
beslenme, düzenli uyku, aile içi iletişim kaygılarla başa çıkmak için önemli.
Kişilerin kendilerini mutlu edecek bir uğraş edinmelerini de önemsiyorum. Küçük
bir saksıda bir çiçek yetiştirmek bile kaygıyla başa çıkmada katkı sağlar” diye
konuşuyor.
Kaygıyla başa çıkmanın yolları
1-) Kendinize güvenin,
kaygılarınızla daha kolay başa çıkın.
2-) Fiziksel aktivitenizi
artırın. Spor ve egzersiz yapın, kaygılardan kurtulun.
3-) Sanatsal faaliyetlerle
uğraşın ve kendinize hobi edinin.
4-) Aynı evi paylaştığınız aile
bireylerinizle, kaygılarınızı paylaşmaktan çekinmeyin.
5-) İyi ve kaliteli uyumaya,
düzenli beslenmeye çok dikkat edin.
6-) Olabildiğince teknoloji
olanaklarını kullanarak, sevdiklerinizle ve arkadaşlarınızla görüşün.
7-) Bütün bunları yaptığınız
halde kaygılarınızı kontrol altında tutamıyorsanız; psikolog ya da psikiyatra
başvurmaktan çekinmeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Kuralları
Yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret, küfür, aşağılayıcı, küçük düşürücü, pornografik,
ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici,
yorumların her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu yorumcuya aittir.
İsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.